-
1 plan yapmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > plan yapmak
-
2 plan
- plan yapmak
- arazi kulanım planı
- arka plan
- bölge planı
- durum planı
- genel vaziyet planı
- genel yerleşim planı
- ifraz planı
- imalat planı
- imar planı
- iş yapım planı
- kat planı
- kent planı
- konum planı
- montaj planı
- oda yerleşim planı
- olanak planı
- ön plan
- sıralama planı
- sondaj planı
- şehir planı
- tahliye planı
- takvim planı
- tefriş planı
- temel planı
- topografik plan
- umumi vaziyet planı
- üretim planı
- vaziyet planı
- zemin katı planı
- zemin kotu planıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > plan
-
3 plan
в разн. знач. планplana göre — по пла́ну
muayyen bir plana göre — согла́сно твёрдому пла́ну
planı hayata geçirmek — претвори́ть план в жизнь, осуществи́ть план
planmucibince — согла́сно пла́ну, по пла́ну
plan yapmak — составля́ть план, плани́ровать; стро́ить пла́ны
art plan — за́дний план
arka planda — на за́днем пла́не
arka planda kalmak — остава́ться на за́днем пла́не
ikinci plana atmak — отбро́сить на второ́й план
ön plan — пере́дний план
ön plana almak — выдвига́ть на пере́дний (на пе́рвый) план
uzun vadeli planlar — перспекти́вные пла́ны
-
4 plân
план (м)* * *врз.ikinci plâna düşmek — отойти́ на второ́й план
plân kurmak — стро́ить пла́ны; плани́ровать
plânda tutmak — име́ть в виду́; придава́ть значе́ние
plân yapmak — составля́ть план, плани́ровать
См. также в других словарях:
tezgâhlamak — i 1) Dokunacak bezi tezgâha yerleştirmek 2) mec. Bir iş için hazırlık yapmak, işe girişmek 3) mec. Yasal olmayan bir işi gerçekleştirmek için plan yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol çizmek — bir konuda plan yapmak Bütün günlerimiz için kendimize bir yol çizer, sonra her gün bunun aksine hareket ederiz. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
proje — is., Fr. projet 1) Tasarlanmış şey, tasarı Babamın İstanbul seferi projesi kız kardeşimle bana değil, anneme de ciddi görünüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Değişik alanlarda önceden plan ve programa alınmış, maliyeti hesaplanmış, kurum ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önemlice — sf. 1) Önemli sayılabilecek kadar Eğer önemlice bir iş olmuş ise plan kurar, tertip yaparlar. M. Ş. Esendal 2) Ciddi İzmir in B. ilçesine, önemlice bir soruşturma yapmak üzere görevlendirilmiştim. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük